ANAM
Sabah kalkar yakar ocakta ateşi
Uykusuzdur anam yoktur neşesi
Evi aydınlatmaz beş numara lamba şişesi
Karanlıkta iğ eğirirdi benim anam
Yöreme biter başlar ıstar işi
Baharın yağardı köye kuzu dişi
Ekmeğe katıkederdi azda olsa aşı
Kanaat ederdi benim anam
Köyde erkek önüne geçilmez
Geçen kadınlar iyi görülmez
Örtüsüz çatal kayaya gidilmez
Gidenlere kızardı benim anam
Güz günü çırparlardı cevizi
Kışın yapılırdı çocukların cehizi
Elleri yarılmış sararmış yüzleri
Boya sürme bilmezdi benim anam
Sıcak olurdu ekin tarlası
Sırtında çocuk elinde azık torbası
Orağı vurdukça tozurdu ekin tarlası
Hiç şikayet etmezdi benim anam
Ekine giden olmadı fasulye tarlası
Sel bastımı dübdüz olur ekin tarlası
İçinde pilavı dalda aslı torbası
Hakkın işi derdi benim anam
Sabah erken kalkar tandırı yakardı
Pencereden bakınca içim kızardı
Yağlamış böreği tebsiye koyardı
Bana el ederdi canım anam
Makinede çekerlerdi sütü
Köyde yapılmazdı hiç görmedim ütü
İnsanlar olmuş çoğunluğu kötü
Kötülere kızardı benim anam
Anam giyerdi yamalı şalvarı
Sobanın yanına koyardık mangalı
İki kulpluya basardık yağları
Kayıtı temiz alırdı benim anam
Meşe külü ile yıkanmış tel tel olmuş saçları
Anamın önüne otururdu mahallenin kızları
Salkım saçak örerdi saçları
Ördükçe keyif alırdı benim anam
YAKUP SARIŞEN